22 Ağustos 2013 Perşembe

Gezi notları - 5 "Çapulcular havuzda"

Intro için TIK
1. bölüm TIK
2. bölüm TIK
3. bölüm TIK
4. bölüm TIK

7 haziran cuma

Haftasonu Marmaris'te Masterlar Bahar Kupası, Çağla Özgen'i anma Yarışları yüzülecek. Hayatının 20 yılını kansere direnerek geçiren, bu pis hastalığa rağmen hiç bir zaman yüzünden gülümsemesini eksik etmeyen, yüzmesini, sporunu ihmal etmeyen, birçoklarının cesaret bile edemeyeceği boğaz maratonlarına her türlü sağlık sorunlarına karşı katılıp, yine bir çoklarının tamamlayamadığı yarışı alnının akıyla bitirebilen, kendiyle barışık, sporcu ruhlu, iyi bir takım arkadaşı, pek keyifli bir insandı Çağla.

Bir yandan hiç tadımız tuzumuz yoktu, Ankara'da olaylar hızla devam ederken kimsenin Marmaris'e gidesi yoktu, öte yandan da Federasyon izni ile Çağlamızın adını verdiğimiz bu yarışa gitmememiz, çocukluk arkadaşımızı yanlız bırakmamız düşünülemezdi bile..

Yola çıkmadan bir gün önce içimde bir şeyler yapma isteği vardı..Yaşamakta olduğumuz olağan dışı durumu yanımda götürmek, tepkimi göstermek istiyordum. Bilsin insanlar istiyordum, düşüncemi, tavrımı, desteğimi. Bir pankart hazırlamak geçti aklımdan. Esra'yla konuştuk ve karar verdik. Bir pankartımız olacaktı, yanımızda bizimle gezecek, Gezi ruhunu bizimle taşıyacak..Heyecanımızı, öfkemizi, umudumuzu içimizde tutamıyorduk.

Günlerin yorgunluğu, uykusuzluğu, çocuklar yattıktan sonra başladığım valiz hazırlıklarının 01:00 de bitmiş olması, göz kapaklarımın dayanılmaz ağırlığı koca bir çarşafı yere yayıp kumaş kalemleriyle işe koyulmama engel olmadı! Memo'nun da yardımlarıyla bir yandan HalkTv seyredip twitter takip ederek pankartımızı bitirdik!

Uçakta pankartı gören hosteslerden birisi, yemek servisi sırasında bizim sıraya eğilerek "İsterseniz kabinin en başına gidip açabilirsiniz pankartı, yanlız benden duymadınız" dedi göz kırptı. En başa gitmeye cesaret edemedik. Alabileceğimiz olası tepkiden ziyade olası tepkisizlik korkuttu beni ne yalan söyleyeyim. Bir de garip bir his, uçak içinde sadece pankart bile açmak olsa insan tırsıyor eylem yapmaya, değişik bir hal sergilemeye. Antrenörümüzün de haklı olarak, bizi koruma içgüdüsü ile "Boşverin" demesi üzerine olduğumuz yerde açtık biz de..Arkadan gelen destek alkışları üzerine yerimizden biraz daha kalkarak, pankartı biraz daha yükselterek..



Uçaktan inerken hostesimiz ellerimizi sımsıkı sıktı, gülümseyerek, "Yarın dönüyorum, Tunalı'da görüşmek dileğiyle!" dedi. 

Yarışların ilk günü, tribünde pankart elimizde ne yapsak diye bakınırken, havuz yada federasyon görevlilerinden biri "Asın bunu!" dedi, gitti, bize ip buldu, çarşafın dört bir yanına delik deldi, ipleri geçirdi, asmamıza yardım etti. Akşam üstü seansının ortasına kadar asılı kalan pankart yarışları izlemek için orada olan Federasyon Başkanının talimatı ile indirtildi...


Ama o kadar zaman boyunca bir dolu fotoğrafı çekildi, alkış ve övgü aldı. El emeği göz nuru pankartımız halen şu an terasımızda asılı, solmuş renklerine aldırmadan balkon demirlerinde güneşe direnmeye devam ediyor. :)


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...