Bugün Emel Hanım' a gittik, 2 yaş kontrolü için. Geçen hafta da hastalık için gitmiştik..Calpol ile düşmeyen ateş için İbufen, öksürük krizleri için bitkisel bir şurup vermişti. Virutik birşey olduğu için antibiyotiğe gerek yok demişti..
Önce hastalığı hakkında konuştuk, öksürükler 1 haftaya kadar azalarak biter dedi, şurup 2 gün daha devam.
Genel muaynesi gayet iyiydi, acayip uslu durup her yerini dinlemesine izin verdi, ağzını aç deyince kocaman bir "Aaaaaa.!" yapıp Emel Hanımı güldürdü, tartıya çıkıp gayet sakin bir şekilde tartıldı, bir tek boyu ölçülürken kıpır kıpır bir türlü duramadı :)
Kayıtlara da geçirelim:
Boy: 90 cm.
Kilo: 12,400 gr.
Onun dışında bir dolu şeyden bahsettik, dil gelişimi, yemek seçme, sünnet, sinir/ağlama atakları, gün be gün şişen ego, teribıl tu falan filan..Bir de Hepatit A çaktılar bacağına, oldu bitti işte 2 yaş kontrolü. Hayatının ilk lolipopunu da yedi aşıdan sonra..Lolipopu görünce ağlama zınk diye kesildi, aşıyı yapan hemşireye kötü, lolipopu verene minnet dolu bir bakış fırlatıldıktan sonra lolipop bir elde sıkı sıkı tutulmak sureti ile, "müdahale eden olursa yakarım" ifadesi takınıldı ve diğer eli trabzanda, yalana yalana merdivenleri kendisi çıktı, bu macera da burda bittiiiiiiiiiiiiiiii......
11 yorum:
İnanamıyorum! Azmettim, sayfanı 10 kere açıp kapattım, 20 kere yorumlara girmeye çalışıp giremedim, ama sonunda burdayım, yazabiliyorum. Sende bu sorunu hep yaşıyorum bilesin... Belki de ayarlardan kayıt formunu değiştirmelisin... Genellikle seninki gibi olanlarda bu sorun oluyor çünkü.
Bak bir ortak yanı daha çıktı bizim çocukların.Doktorlarımız da aynıymış:) Öpüoruz sizi... Sevgiler:)
ee ne dedi yemek seçme konsunda? çok hızlı geçmişsin ayol
Saygı gösterin:
Eğer çocuğunuzun aşırı derecede sevmediği birkaç yiyecek varsa, ( özellikle midesini bulandıran ) bu yemeği aile yemeğinin bir parçası olarak hazırlayıp çocuğunuza servis etmeyin. Asla çocuğunuzu tüm yiyecekleri yemeye zorlamayın. Bu sadece güç mücadelesine, mide bulantısına ve hatta kusmaya neden olacaktır.
Meyve yemeye teşvik edin:
Sebzelerin çiğnenmesi zordur ve bazılarının acı bir tadı vardır. Genellikle çocuklar ve hatta birçok yetişkin tarafından sevilmezler. Unutmayın ki sebzeler ve meyveler aynı besin grubundandır. Yenmesi hayati zorunluluk taşıyan hiçbir sebze yoktur. Bu nedenle sebze yememekte ısrarcı olanlara meyve yedirmeyi deneyin. Çünkü sizinde ısrarcı olmanız çocukların sebze yememeyi suçluluk duygusu olarak algılamasına neden olabilir.
Şikayetlere son verin:
Önlerine konulan yemeği yemek istemediklerini söyleyebilirler ya da tabağın kenarında bırakabilirler. Bu durumda onlara kızmayın. Ancak şikayet etmenin kabul edilemez olduğunu açıkça belirtin.
Yeni tatlar denemesini isteyin:
Çoğu tatlar sonradan edinilmiştir. Çocuğunuz, sevmediği bir yiyeceği daha sonra severek yiyebilir. Yemek seçen bazı çocukların yeni tatlar denemesi için, başka insanların bu yemeği yediğini 10 kere görmeleri ve bu yiyeceği sevmeden önce de 10 kez bu yemeği tatmaları gerekebilir. Yeni yiyeceklere alışmanın normal sürecini hızlandırmaya çalışmayın. Bir çocuğu belli aralıklarla sevmediği yiyecekten bir parça yemeye zorlamak onu seveceği anlamına gelmez. Bunun yerine söz konusu olan yemeği denediklerini söylediklerinde onlara inanmanız daha iyi olur.
Tatlılar konusunda tartışmayın:
Anlaşmazlık yaratan diğer bir konuda ” Tabağındakileri bitirmezsen tatlı yiyemezsn” kuralıdır. Doğru olan çocuğunuzun ne yediğine bakmadan ona tatlı vermenizdir. Ancak ana öğünde yeteri kadar yenilmediğinde de ikinci tatlıya izin vermeyebilirsiniz. Tatlı, sadece şeker ve benzerleri olarak anlaşılmamalıdır; meyve gibi besleyici besinleri de tatlı olarak çocuğunuza sunabilirsiniz.
Yemeğin süresini uzatmayın:
Tüm aile yemeğini bitirip kalktıktan sonra çocuğunuzu yemeğini bitirmesi için zorla sofrada tutmayın. Yaptığınız onu zorlamak ve ikinizin de zamanını boşa harcamaktan başka birşey olmaz.
Yemek süresini eğlenceli hale getirin:
Yemek zamanını önemli bir aile olayı haline getirin. Çocuğunuzu arkadaşça bir konuşmanın içine çekin. Onlara gününüzün nasıl geçtiğini anlatın ve kendi günlerinin nasıl geçtiğini sorun. Yemekle alakalı olmayan eğlenceli konulardan bahsedin. Yemek zamanını, eleştiri ya da kontrol mücadelesi yapılan bir zaman haline dönüştürmeyin.
Her zaman yemek konuşmayın:
Çocuğunuzun yanında onun ne yiyip ne yemediği hakkında tartışmayın.
Çocuğunuzun iştah derecesinin onun kalori ihtiyaçlarını karşılayacağına güvenin. Ayrıca sorun çıkarmadan yemeğini yediği için onu övmeyin. Çocuğunuz sizin yemek beklentilerini karşıladığı için ona rüşvet ya da ödül vermeyin. Çocuklar kendi iştahlarını tatmin etmelidir, ebeveynlerininkini değil. Ancak bazen tadını ya da yapısını sevmediği yeni bir yiyeceği denediği için çocuğunuzu övebilirsiniz.
Çocuğunuza günlük bir multivitamin vermeyi gözden geçirin:
Çoğumuz için vitamin tabletleri almak muhtemelen gereksiz olsa da, bunlar normal miktarlarda alındıklarında zararlı değildir ve çocuğunuzun yeme alışkanlıkları hakkında rahatlamanızı sağlayabilirler
Çocukların Yemek Seçmesinin Nedenleri Nelerdir?
Her yaş grubundaki çocukların sevmediği yiyecekler mutlaka vardır. Bunun nedeni bazen yiyeceklerin renklerinden kaynaklansa da, çocuklar daha çok çiğnemekte zorlandığı yiyecekleri yemeği reddeder. Yumuşak etleri sert etlere, iyi pişmiş sebzeleri de pişmemiş olanlara tercih etmeleri gibi. Bazen tüm yiyecekleri büyük parçalar halinde öğürürler. Çünkü yemekleri yutmasını zorlaştıran büyük bademciklere sahiptirler.
Çocuklara Keyifle Yemek Yedirmenin 11 Yolu
Herkesin sevdiği bir ana yemek hazırlayın:
Çocuğunuzun hiç sevmediği alışılmamış yemekleri denemekten kaçının. Bazı çocuklar güveç gibi karışık yemekleri sevmezler. Bu tip yemekleri çocuğunuz biraz büyüdükten sonra mönünüze dahil edin.
İzin verin:
Eğer çocuğunuz kırk yılda bir ana yemeği yemeyi reddettiyse, onu kırmayın. Ana yemek yerine geçecek başka birşey yemesine izin verin. Bu, kendi için hazırladığı kahvaltılık mısır gevreği yada basit bir sandviç olabilir. Asla çabuk hazırlanan yemeklerin aşçısı olmayın ve yemek zamanı için ekstra yiyecekler hazırlamayın. Çocuk, aile için hazırlanan yemekten yemeyi öğrenmeli.
Itır'ım merak ediyorum hep sorucam. Sizin bu Emel Hn. Güven'deki Emel Hn mı acep? eğer oysa Aslı'Nın ilk doktoru o! Ayrıca benim ağlayıp sızlamalarımda bana destek olup acayip yardımcı olup bir sürü tavsiyede bulumuştu zamanında bana.
Özleeem! Nasıl oluyor, bir tek sen problem yaşıyorsun, anlamadım? Yine de formatımı değiştiriyim bir süre bakalım nasıl olacak? Bizim ki Emel Atmaca. 2 tane Emel var bildiğim kadarıyla, sizinki de Atmaca mı??
Hülyaaaa! Bu yazıyı sen FB da post ettiğinde okumuştum. Çok doğru yazılmış..Aslında hepsini uyguluyor sayılırım, çok uzun zamandır beraber oturuyoruz masaya, oyuncakla, tv ile yedirmedik çook nadir durumlar haricinde, sıkılınca kalkıyor, ısrar ödül, kızmaca küsmece yok..Seçmeye başladığından beri de hoşuna gidecek şeyleri veriyoruz, nasılolsa Fatoş Hanım'la naz yapmadan gerekli şeyleri yiyor diye akşamları hep eğlenceli menüler sunuyoruz..Ancak son 2 haftadır seyahat, hastalık ve düzen değişiminden dolayı çıkan iştahsızlık ve benim ilk defa yemek konusunu ciddi dert etmemle birlikte kötü bir huy geliştirdim: Eskiden millette görüp kızdığım şeyi yapıyorum: "Hadi son kaşık!" O son kaşık alındıktan sonra bir kaç son daha çıkıyor ortaya ve biliyorum ki bu benim inandırıcılığımı, güvenilirliğimi mahfediyor..Bir de gıcık olduğum tv olayı var ki bunu da kullanıp, "bunu son lokmayı da al öyle açalım tv yi" diyebiliyorum bazen...Biliyorum iyi değil ama n' apiim türk analığım içten içten coşuyor bazen! Daha elimde kaşık peşinden koşmaya başlamadım ya ona şükür diyorum :) Zaten buna başlasam herhalde Memo beni derhal boşar :)
Zeyneeep! Özleme de dediğim gibi 2 adet Dr. Emel var sanırım Güvende. Bizimki Atmaca Emel, pek seviyoruz kendisini..Zaten hiç bir zaman çok şey bekleyip didiklemedik Dr. konusunu. Ekstra ilgiye ve alakaya gerek olduğunu düşünmüyorum bizim çocuklarımız için, çok şükür ki...
Kendisi gerekli her şeyi yapıyor + gayet sıcak ve tatlı bir kadın. Çok ultra bir sevgi gösterisinde de bulunmuyor ki bence bu daha doğal ve samimi..Ayrıca 2 çocuklu bir anne oması hoşuma gidiyor, pratik öğütler de alıyorum kendisinden, bazen çocukları çekiştirirken buluyoruz kendimizi :)
Bir de ilk haftalarda emzirme olayındaki sıkıntılarımı cözdü isem kendisinin payı çoook büyüktür..
Hülya, ilk yorumuna istinaden: Çok üşenmiştim yazmayaaa :))
Yazdıklarından ve benim uyguladııklarımdan farklı bir şey demedi..Mesela 6 ayda sadece 800 gr almış Arda ama hiç problem etmedi, görünüşü sağlıklı mı bu çocuğun? Koşup zıplayıp hoplıyor mu? Az çok kilo alıyor mu? Sevdiği şeyleri götürüyor mu? E o zaman endişelencek bir şey yok..
Çorba içiyorsa yediremediğiniz şeyleri mesela bezelye, sebze filan o şekilde verin dedi ki zaten öyle yapıyoruz.."Kemik suyu çıkarıyorum, mantı yapmış isek suyunu mutlaka tutuyorum. Et ve mantı suyuna karışık sebze, soğan, mercimek filan koyup çorba yapıyorum bayıla bayıla içiyor zaten kendisi" dedim, "E daha noolsun?" dedi :)
3-3,5 yaştan sonra "İstediğin kadar kendin al tabağına" tarzında yaklaşımlarla uzlaşmalar filan yapılabilir ama şu an pazarlık yapmanın, uzlaşmaya çalışmanın anlamı yok pek dedi..Ispanak yemiyorsa ıspanaklı börek yapın vs gibi çok da hepimize yabancı olmayan şeyler dedi..
Amann ne de yazasım varmış aslında!!! :)
Tüm yorumlarla blogumun "uzun yorum alma" rekoru kaldı bugün!! :))
post yazıyorum bu konuda. diyeceklerini oraya sakla...
Eveeeeet!!! Baktım da şimdi oymuş :))) aynen ben de senin gibi düşünüyorum. Ben orada doğurduğum için onların yazdığı doktorda kontrole gitmiştik ilk haftasında. o da emel hn.dı! ben de, bana çok uyan bir tarzı olduğu için ve benim o andaki dertlerime çok ilgili ve güzel bir şekilde yanaştığı için onunla seve seve devam etmiştik. izmir'de de çok özledim onu ilk aylarda.
demek ikinci çocuğu oldu!!!
ya sen şu yorum göndermeye bi de haber verme butonu gibi bişey ekleyebiliyor musun? yani senden sonra gelen yorumları sana haber veriyo... ben mi beceremedim acaba?
Yorum Gönder