Vazgeçtim..Yakınmayacağım, dır dır etmeyeceğim..Sadece eski tatillerimi hatırlamak istiyorum:
-Bünye uykuya doyduğu için, kendiliğinden uyanış: Saatin hiç önemi yok..Gecenin nasıl geçtiğine bağlı olarak erken de olabilir, geç de..Mühim olan gözlerin kırpıştırılmak sureti ile nazlana nazlana açılması, keyifli bir gerinme hissinin vücuda huşu içinde yayılmasıdır...
-Kahvaltı: Otelde isen tek dert kaçırmış olabilme ihtimalidir..Evde isen dert yok, öğle yemeği ile füzyon yaparak tatlı tuzlu, etli otlu allah ne verdiyse dalarsın, mide fesadı garanti..
-Hazım için daha çok gerinme hareketleri icra etme, gazete okuma, kahve içme ve yavaştan deniz için hazırlanma...
-Denizzz....Doya doya yüzmek..şezlongta uyuklamak..tıkınmak..çene çalmak..dandik dergi bakmak..azcıkta şuramı yakayım derdi...
-Akşamüstü...en sevdiğim saatler...herkes, özelliklede çocuklular terki diyar edince (!!) sakin kumsalda buzzz gibi biraları tokuşturup muhabbet etmek..tekrar tekrar denize girmek..günü batırmak, öğlen cayır cayır yanan kumların ayağının altında soğuduğunu hissetmek..akşam için plan yapmak...
Falan filan...
O değil de, benim ayaklarımda bir sorun var...İnsanın belli bir organında bişeyler olunca düşünce gücüyle iyi edenler vardı değil mi? Kimdi onlar, nasıl iyi ediyorlardı organları? Yoksa ayak çakralarım mı tıkandı?
1 yıldır bela olan egzamadan sonra 2 ayağımı da denizde yaraladım. Birinin altını kaya yada midye gibi birşeye basarak yardım, bir kaç gün sonra ise diğerinin ikinci parmağını yine kayaya çarpmak sureti ile çatlattım! Sen evin önündeki deniz kayalık diye git Alaçatı'nın en kum plajına ama yine de denizin içindeki tek kayayı bulup ayağı çaat diye göm!
Biri ayaklarıma reiki göndersin, sevaptır!
Son olarak: Arda çok bilinçliydi bu sefer...Uçak, deniz, havuz, akrabalar ile sohbet muhabbet ve tabiiki bol şımarma...hepsini doya doya ve kafasına tek tek yaza yaza yaşadı her bir detayı..
Aylin? O bir sukuşu...Denizin kenarına bıraktığımda kendi kendine, koca adımlarla, sevgiliye koşar gibi yürüdü gitti, attı kendini denize...Bir çok konuda çanıma ot tıkadı ama deniz aşkıyla, çilek-karpuz yemesiyle ve gün be gün artan numaralarıyla beni benden aldı ve kendisini affettim! :)
En son olarak: Arda'yı daha hiç bırakıp bir yerlere gitmediğimize bakılırsa, Arda 4 yaşında ise, Aylin de 1 ise, daha bir 3 sene temiz yukarki tatilden yapamayacağım demektir...Ama yazdım bi kenara, hatta buraya, 3 hadi bilemedin 4 sene sonra o maddeleri noktası virgülüne uygulamayan...eşektir!! :)
Kuzen Dodo ile havuzda canavarcılık oyunu |
Sulu sulu karpuuuzzz! |
Denize gidilmezse yine de sulu bir oyun bulunur... |
Nalçak sivri, bi elimize geçseydin.... |
12 yorum:
Akşam Ahmet'ten aldım haberlerinizi :) Hoşgeldiniz!!
Arda'nın kulağı n'apmış öyle alçak sinek yaaa... benim de gözümü ısırırlardı... boksör gibi dolaşırdım bütün tatillerimde :S
geçmiş olsun mu desem hayırlı olsun mu desem bilemedim :)
sizin bebişlerin yaşları daha yakın çok zor olmuştur bu tatil eminim.. Benimkilerin biri 5 yaşında olmasına rağmen bana bile o kadar zor oldu ki.. Tatilden geldiğimiz gün çocukları buraya bırakıp tatile gidesim vardı... Hala da var da... bir yolunu bulamadım!!!
Başak Ahmet'le çok kaynattık, seneye tatil planlarımı bir bir anlattım kendisine..Belki birini beraber gerçekleştiririz, ha? ;)
Meral, her ikisi de!! :)
Dilek, pazartesi işbaşı yapıyorum. Bugün Arda okulda Aylin de evde bakıcı ile beraberken bir arkadaşımla havuza gittik..Ayıptır söylemesi tüm gün yaydım kaseyi, yüzdüm, güneşlendim..Bu bir gün nasıl kıymetliydi anlatamam!! Ama sen anlarsın! ;)
Ay Itıııırrrr gece gece ilahi gülmekten yardın beni yine. Geçmiş olsun diicem ama öyle tatlı yazmışsın ki şu çift ayak mevzuunu gülerek nasıl içten söylediğimeinanırsın bilmem :)
Burcu :)) traji komik anacım!!
Kıyamam onun kulagına yafuu :( Evet yakınmamak lazım, keyifleri yerinde geçen bir tatil herşeye rağmen tatildir diyorum ben..Cok gecmıs olsun sana da, buyuk sanssızlık olmus kum denızde kayayı bulmak :(
hoşgeldiniz :))) ilk 2 çocuklu tatilim kabus gibiydi küçük 1, büyük 2,5 yaşındaydı... ikincisi kötü bir rüyaydı 2 ve 3,5... 3.geçen sene biraz boş vaktim kaldı sanki... bu sene 4 ve 5,5 larla senin ilk yazdığın tatil planınının en azında 1,2 maddesini gerçekleştirmeyi ümit ediyorum :)) ahh ah bizi ancak biz anlarız. işe gitmekten büyük tatil mi var :)))
not: ayaklar için geçmiş olsun...
Bi de bi günlük tatiller var şöyle içinde KAYAK geçen ismine hiç yakışmayan güsel havuzlu, biralı, iki koca tabak patates kızartmalı, kızsal sohbetli mekanlarda!!! ahhhhhhh
Zeynep, sağolasın. Bu arada üşenmezsen yazıcam bloga, seneye için bazı planlarım var, hatta görüş isteyeceğim...Daha bi kaç sene bu cücelerle yapıcaksak tatil, her iki taraf için en keyifli noktayı bulmak gerekir dimi? ;)
Anne kaleminden, ne diyorsun, her hafta sonu bittiginde TGIM (Thanks god it's monday!) diye gidiyorujm işe! :)
Babunum o bir günlük döt yaymaca var yaaaaa..!!! Kayak yap deseler yapardim o kadar yani ;)
Naz dedi ki:4.5 ay + 4 yas ideal tatile en yakin olani sanki..saksiyi golgeye koy,su kusunu babayla suya gonder, az da olsa sezlonglan..en azindan buyuk hasta olana kadar boyleydi :( hastalik olmayan tatil yine de iyi tatilmis gordum..
Ayaklar fena yahu cok gecmis olsun..
Itir tatilden yeni gelip yazini okuyunca icim cizzz..etti! duygu ve düsüncelerime elci oldun yine. ben de YIL sayiyorum o eski tatillere ama biz arkadan geliyoruz yani bir 5-6 sene diyecegim neyse göz acip kapatincaya kadar geciyor diyelim!kücük totileri yanaklarindan ve bogunlarindan öperim!
Yorum Gönder