1 Hafta koptuk gittik İstanbul' a. Ne zamandır bu kadar uzun süre kalamamıştık..2 güne görüşülecek tüm insanları, yapılacak her şeyi sığdırmaya çalışarak, koşturarak geçiyordu..Tam yaydık bu sefer, camış gibi yayıldık hatta bazı seferler :)
Yeni doğanları gördük, kutladık, bebek tutmayı unuttuğumuzu farkettik, Arda' nın bebeklere yaklaşımını izledik, dostlarla birlikte olduk, yedik, içtik, güldük, birer gece baba Totiyle kıyak geçip birbirimizi azad ettik..Ali amca'nın evini istila ettik, ev Ortaköy'de olunca, meydanı mesken tuttuk, kuş yemi satan yaşlı amcayla ahbap olduk, Arda' nın iskele babalarını yalamasını ne yaptıysak da engelleyemedik, martıları, ördekleri, denizanalarını inceledik, meydandaki bütün kedi köpek tayfasıyla arkadaşlık ettik...Body Worlds sergisine gittik, Beyoğlu'nda turladık, Tünel'de takıldık, Bebek'te güneşin altında gevşedik, tüm toplu taşıma araçlarını kullanarak taa Fenerbahçe'ye, Selamiçeşme'ye bilem gittik...Çok iyi geldi, vücutlar yorulsada kafalar resetlendi, ruhlar şenlendi.
İstanbul sadece durup seyretsen de yorucu bir şehir, alışık olmayana, birde üstüne bi karnında bi paçanda 2 bebeyle sürekli bir program dahilinde ordan oraya savrulmak ciddi bir şekilde yorucu olabiliyor..Ama seviyorsan bu şehri, nede olsa 2,5 seneni geçirmişliğin varsa, anıların kalmışsa orda burda, bir dolu arkadaşın varsa, fiziksel yorgunluk uçup gidiyor..Hem bittiğim noktada dedim ya camış gibi yayacak vaktim vardı :)
Gidiş-dönüşü yataklı trenle yaptık..Çok güzel bir deneyim oldu, Arda acayip eğlendi, bizim içinde iyi bir nostalji oldu. Garların haline üzüldüm..Bomboş, bi japon turistler, bi biz..Ah ünlüleri atlamayalım; giderken Aylin Aslım' la dönerken, Mehmet Ali Alabora ve ailesi ile döndük. Neyse treni ayrı bir post olarak yazarım belki..
Arda tüm bu harekete ve karmaşaya çok iyi ayak uydurdu, rutini tepe taklak oldu..Bulduğu yerde uyudu, bulduğu şeyi yiyip mutlu oldu. Tabii ev yemeği yerine genelde kendi tercihlerinden yana şansı açık olduğu için çok çok mutlu oldu hatta!! Arada bir "Artık eve döönn!" dedi, eve döndük hala yineliyor aynı cümleyi..Anlamış değilim :) Ben de onun adına rahattım..Geç yatmasını, bol bol patates kızartması yemesini, öğünlerin kaymasını, öğle uykusu uyumamasını veya taa 17 de uyumasını, iskele babalarını yalamasını bile problem etmedim :)
Sonuç olarak Arda için de bizim için de iyi bir değişiklik oldu, bundan sonra ne zaman ve nasıl olur ilk seyahatimiz bilemiyorum..bu bir haftalık seyahati 2 çocukla becerebilir miyim bilemiyorum..İstanbulda da arada bir düşündüm, şu an ikilemiş olsak nasıl olurdu halimiz diye..Bakalım..zamanla onu da görürüz inşallah..
3 yorum:
oh oh yarasın arkadaşım.. benim son postumda hasretini çektimlerimi sen maşallah yerine getirmişsin:)
Bizim de bi Ankaraya gidesimiz var. Bende tren düşünüyorum, hem eğlenceli hemde kolay olurmuş gibi geliyor...
Deli anne, Istanbuldasın ve bizim şu bir haftada yaptıklarımızı bir türlü yapamıyorsun ddimi?? Yaşadığın yerde olmuyor..turist olmak lazım bazen! :)
Annelili kesinlikle tavsiye ederim..yakında yazıcam detayları..bence çok rahat ve eglenceli bir yolculuk tren..
Yorum Gönder