26 Aralık 2010 Pazar

Gebeş Ana Toti..biraz değişik..hepsi bu..

Şu günlerde, gözlerimin ota boka dolmaya başlamasıyla ve turşu yemek için yanıp tutuşmamla hamile olduğumu idrak etmeye başladım..Nihayet!
İlk aylardaki şaşkınlık yerini yavaş yavaş garip bir vurdumduymazlığa bırakmıştı ama son bir iki haftadır hem amniyosentezin etkisiyle hemde -sanırım- hormonal dalgalanmalar nedeniyle çok daha anaç bir havaya büründüm..Ofisteki muhasebecimiz bile "Sen son zamanlarda bayağı bir yumuşadın, tatlılaştın, yaradı bu hamilelik sana" dedi..Kendisi beni biraz sert ve cadoloz bulduğunu daha önceden belirtmişti :)
Neyse, hazır idrak etmeye başlamışken biraz hamilelik notu alayım..
Arda 1 yaşındayken yazmaya başladığım için, onun hamilelik dönemi yok burda, hem o dönemi anayım hemde çok farklı giden 2 hamileliği kıyaslayayım..

En başından başlarsak;

Arda' yı biz çağırmıştık, zemini hazırlamıştık :) Evleneli 1 yıl olmuştu ve bende yaş itibarı ile pek de çıtır sayılmazdım, o yüzden daha fazla beklemenin gereksiz olduğunu düşünüyordum. Ancak daha sadece düşünme aşamasındayken, yumurtalıklarımda kistler (meşhuur çikolata kistlerinden) olduğunu öğrendik ve araya bir ameliyat sıkıştı, sonrasında toparlamam, o zamanki işimle ilgili sıkıntılarım filan derken bir müddet daha erteledik ve işimi bıraktığım ay, harika bir datça tatili sonrasında haberi aldık.
2 no. kendi kendine gelmeye karar vermiş..kapı bile tıklatmadan.. :) Daha yeni kendime gelmiştim, emzirmeyi bırakalı daha 3-4 ay olmuştu, yüzmeye dönmüş, boğazları geçmiş, egom pek bi güzel okşanmaya başlamıştı..Arda ile daha bağımsızdık, sabahları antremana gidebiliyordum yada bazen geceleri babasına bırakıp dışarı çıkabiliyordum..Ne bileyim keyfim pek yerinde idi, kısaca daha hazır değildim..Belki de bu yüzden kabullenmem biraz zaman aldı..(Not: Bir daha asla kimsenin "kaza" sı ile dala geçmeyeceğim, gerekirse Bart gibi tahtaya 50 kez yazabilirim bunu..)


İlk hamilelik evde geçmişti. İşimi henüz bırakmıştım ve yeni bir işe girmek için çok geçti. Dolayısı ile çok ama çok rahattım, vaktim boldu, ev işleri dışında başka bir sorumluluğum yoktu. İhtiyaç duyduğumda vurup kafayı uyuyordum, yüzüyordum, yoga yapıyordum, okuyordum, bildiğin prenses gibi takılıp gidiyordum.
Bu sefer çalışıyorum ve Arda faktörü var..Vakit az, iş çok, kanepede siftinecek zaman bile yok, prensesden ziyade emekçi kıvamında geçiyor günler. Hele ilk 3 ay fenaydı. Öyle yorgun, öyle uykusuzdum ki, Arda' yı uyuturken yanında sızmadığım gün yok gibiydi, hatta bazen onun uyku vakti daha gelmeden ben salonda bi köşede kıvrılıp sızıyordum..taa ki gelip beni dürtene kadar :)


Ruh halim bambaşka...İlkinde, herhalde her ilk hamileliğini yaşayan kadın gibi, mutluluk, merak, keşfetme arzusu, sabırsızlık, bilinmezin verdiği heyecan ve şüphe ile karışık hezeyanlar yaşıyor, bedenimdeki mucizeye kafa takık dolanıyordum. Haftalarımı çok iyi takip ediyor, ufak not defterime notlar alıyor, her hafta kilomu ölçüp yazıyordum. Gebelik.org başta olmak üzere interneti didik didik ediyordum..In the womb ve Story of a Journey belgeselleri gözyaşları pıtır pıtır akarak 2 şer kez seyredilmişti..
Bu sefer.. Hezeyanlar farklı..belki beklenmedik bir anda gelmesi, belki herşeyi tecrübe etmiş olmam, belki 2 çocukla nasıl kıvırırım endişesi, belki ilk seferinde zor geçen lohusalığın gözümü korkutması..yada hepsi birden...Ne haftamı takip ettim, ne kilomu..İnternette gebelikle ilgili hiç bir siteye giresim yok..Çok kayıtsızdım çok..ama dedim ya değişiyorum bu ara, artık haftamı biliyorum :) Yine de aklımdaki ilk şey "aman allahım ne acayip bir mucize bu" değil..Arda' nın nasıl kreşe başlayacağı, maddi olarak hem kreş hem Fatoş'u nasıl idare edeceğimiz, evde yeni bir bireye nasıl yer açacağımız vs..

İlk 3 ay: Şanslıyım, her iki gebeşliğim de rahat geçti. Mide bulantısı, kusma olmadı ikisinde de.. bu sefer belki birazcık daha hassastı midem, boş kalmaya gelemiyordu ama allahtan hiç klozetle sarmaş dolaş olmadık :)
Bu sefer iştahım daha azdı, zaten Toti' nin peşinde koşturmaktan (Memo' nun bel rahatsızlığı da tam bu döneme denk geldi) ve akşamları hemen uyuyakalmaktan abur cubur yemeye fırsatım olmadı, ilk 3 ay hiç kilo almamışım. Bu ara yalnız fena iştahlandım..Zaten diğerinden miras 6 kilo fazla ile başlamış olarak, bu sefer doğumhaneye 90 kilo ile filan mı giderim orası şüpheli!
.
.

Her çocuk nasıl farklıysa her gebelik de farklı, hem fiziksel, hem ruhsal..Şartlar değişiyor, kafa değişiyor, farklı noktalara takılıyor insan..tek değişmeyen şey sağlıklı bebek dileği..Amniyosentez sırasında daha iyi anladım bunu...Ayrıca insan etrafına biraz daha dikkatli bakınca ne saçma şeylere takıldığını farkediyor.. Yeri gelmişken..Biz bugün
Sarp' ın kermesine gideceğiz, çok kalabalık olur da Arda ile giremezsek bile kapıdan birer bilet alacağız..Sarp ve ailesine yardım için siz de gelin olur mu??

3 yorum:

Tanya's dedi ki...

Akşamı bekleyemedim Itııııır.

Haber şahane:)))

Arda totisini yerim..ee ne zaman yarışıcaz bu durumda?

Tanya's dedi ki...

Ahahaha buldum sen sırt yüz ama 25 metre:)))) sakin bende yanında:)))

Itır dedi ki...

Hahaha, olur, ben göbeği havaya dikip sırt giderim sen de yan kulvardan tozumu attırırsın :)

Bu yaz ben iptalim ama seneye yaz dönüşüm muhteşem olacak!! Kpışırız ne dersin?? ;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...