Yani 4 ay sonra 2. doomgünüsünü kutlayacağız sıpanın..Daha kendimi kış modunda hissetsemde bu sıcak bahar havalarına inat, aslında azcık kaldı hazirana, sanki daha çook uzaktaymış gibi geliyor bana oysa..
Artık toti kendi portakalını kendi sıkıyor,
Sabahları bazen kaşarlı tost "yutuyor",
I-pod u kulağına takıp saturday night fever modunda ayak temposu tutarak dans ediyor,
Mutfak sandalyelerini lavabonun önüne taşıyıp, tırmanıp, bu aralar en büyük sevdalısı olan musluktan akan suyla oynaşıyor. Napıcaz bu su işini bilmem, bu gidişle Ankara 2007 yazı gibi kurak bir yaz geçirecek sayemizde..Hiç izin vermesen bi türlü, biraz izin verip "hadi artık yeter" desen bir türlü..Yaz gelse de terasa şişme havuzu kursak diycem, yazdan da ben hazetmiyorum..Neyse ana yüreği hadi bari yaz gelsin diyim melek yavrumun hatrına :)
aha bi su sevdalısı daha
YanıtlaSiltuna da banyoya aldığım basamakta yırtınıp musluğu açtırıyor. el kol dirseğe kadar ıslak
tüm gün en az 4-5 kez üst baş değişiyor. yazın gelmesini en çok bu yüzden istiyorum. balkona havuzu kurmak için...
evet hülya yaa,bizim de herşey basamakla başladı, şu an günde 8 posta musluk krizi!! ziyan ettiğimiz suyun haddi hesabı yok :(
YanıtlaSilBir türlü yakalayıp elinde tutamıyor ya o suyu, sıkılıp bırakmıyor da o yüzden bu aktiviteyi :)
musluk sorunu defnede de var. Suyu geçtim öyle bir ağlıyor ki, gören işkenceden geçirdim zanneder, içim parçalanıyor
YanıtlaSilAynen füsun, ve her krizde sanırım bir şeyleri yanlış yapıyorum hissi basıyor her yerimi..
YanıtlaSil